Nuh Suresi
    Y. N. ÖZTÜRK MEALİ
    Rahmân ve rahîm olan Allah´ın adıyla
    1. Biz, Nûh´u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik.
    2. O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
    3. "O halde, Allah´a ibadet edin! O´ndan korkun! Ve bana itaat edin ki,
    4. Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah´ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!"
    5. Nûh şöyle yakardı: "Ey Rabbim! Ben toplumuma gece ve gündüz çağrıda bulundum."
    6. "Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı."
    7. "Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler."
    8. "Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım."
    9. "Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım."
    10. Ve şöyle dedim: "Rabbinizden af dileyin! O, bağışlamayı çok sevendir."
    11. "Göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir."
    12. "Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır."
    13. "Ne oluyor size de Allah için bir vakar ümidinde olmuyorsunuz?"
    14. "O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı."
    15. "Görmediniz mi, Allah yedi göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı?"
    16. "Ve Ay´ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş´i bir kandil haline getirdi."
    17. "Ve Allah sizi bir bitki olarak yerden bitirdi."
    18. "Sonra sizi yere geri gönderiyor ve sonra bir çıkarışla tekrar çıkarıyor."
    19. "Allah size yeryüzünü bir yaygı yaptı,
    20. Ki ondan geniş yollar edinip de yürüyesiniz."
    21. Nûh dedi ki: "Rabbim! Onlar bana isyan ettiler de malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir artış getirmeyen kişiye uydular."
    22. "Çok büyük hileler sergilediler/çok büyük tuzaklar kurdular."
    23. Dediler ki: "İlahlarınızı sakın bırakmayın! Ved´di, Süva´ı asla bırakmayın! Yeğus´u, Yeuk´u, Nesr´i de bırakmayın!"
    24. "Çoklarını saptırdılar. Sen de o zalimler için şaşkınlıktan başka bir şeyi artırma."
    25. Hataları yüzündendir ki boğuldular, ateşe atıldılar. Kendileri için, Allah dışında yardımcılar bulamadılar.
    26. Nûh şöyle yakardı: "Rabbim! Yeryüzünde, kâfirlerden yurt tutacak/gezip dolaşacak hiç kimse bırakma!"
    27. "Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar."
    28. "Rabbim! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, tüm inanmış erkekleri ve inanmış kadınları affet! Zalimlerin de sadece helâk ve perişanlığını artır!"