1. |
Gök yarıldığı zaman. |
2. |
(2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman. |
3. |
(2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman. |
4. |
Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman. |
5. |
Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. |
6. |
Ey insan muhakkak ki sen Rabbine doğru bir çalışmakla çalışıcısın, artık O´na kavuşacaksındır. |
7. |
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. |
8. |
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. |
9. |
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. |
10. |
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. |
11. |
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. |
12. |
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. |
13. |
Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi. |
14. |
Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir. |
15. |
Hayır. Şüphe yok ki, Rabbi onu görür olmuştur. |
16. |
Artık kasem ederim şafaka. |
17. |
Ve geceye ve topladığı şeye, |
18. |
Ve toplandığı vakit kamere, |
19. |
Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız. |
20. |
(20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur´an okunduğu vakit secde etmezler. |
21. |
(20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur´an okunduğu vakit secde etmezler. |
22. |
Hatta kâfir olanlar, tekzîp ederler. |
23. |
Halbuki Allah onların kalblerinde neler topladıklarını pek iyi bilendir. |
24. |
Artık onları pek acıklı bir azap ile müjdele. |
25. |
Fakat o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için de tükenmeyen bir mükâfaat vardır. |