Tahrim Suresi
    MUHAMMED ESED MEALİ
    Rahmân ve rahîm olan Allah´ın adıyla
    1. Ey Peygamber! Eşlerin(den herhangi biri)ni memnun etmek için, neden Allah´ın sana helal kıldığı bazı şeyleri (kendine) haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
    2. (Ey müminler!) Allah, (doğru ve haklı bir gerekçesi olmayan) yeminlerinizi bozmayı ve keffaretini vermeyi (size) emretmiştir. Allah, sizin Yüce Efendinizdir ve yalnız O´dur her şeyi bilen, gerçek hikmet sahibi.
    3. Hani, (bir gün) Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şeyler söylemişti; eşi bunu ifşa edip Allah da Peygamber´e bildirince, Peygamber (söylediklerinin) bir kısmını (diğerlerine de) anlatmış, bir kısmına ise hiç değinmemişti. Peygamber durumu eşine anlatınca, kadın: "Bunu sana kim söyledi?" diye sordu. (Peygamber de,) "Her şeyi Bilen, Her şeyden Haberdar Olan, bana söyledi" diye cevap verdi.
    4. (Onlara de ki, ey Peygamber:) "İkiniz tevbe ederek Allah´a yönelin, çünkü ikinizin de kalbi (haktan) ayrılmıştı! Ve (Allah´ın elçisi olan) Peygamber´e karşı birbirinizi desteklerseniz (bilin ki) Allah, o´nun Koruyucusudur ve (bilin ki) bundan dolayı, Cebrail, müminler arasındaki bütün dürüst ve erdemliler ve (öteki) bütün melekler, o´nun yardımına koşacaktır.
    5. (Ey Peygamber eşleri!) Eğer o siz(den biriniz)i boşasaydı, Allah yerinize o´na sizden daha iyi eşler verebilirdi. Allah´a teslim olan, gerçekten inanan, O´nun iradesine gönülden itaat eden, (günah işledikleri zaman) tevbe ederek (O´na) yönelen, (yalnız O´na) kulluk eden ve (O´nun rızasını aramak için) yola koyulan, daha önce evlenmiş veya bakire kadınlar.
    6. Siz ey imana ermiş olanlar! Yakıtı insanlar ve taşlar olan (öteki dünyanın) ateş(in)den kendinizi ve size yakın olanları koruyun! Onun başında (gözetici olarak) bulunanlar, emrettiği hiçbir şeyde Allah´a karşı gelmeyen, ama (daima) kendilerinden isteneni yapan kararlı (ve) azimli meleklerdir.
    7. (O halde,) ey hakikati inkara şartlanmış olanlar, bugün (geçersiz) özürler beyan etmeyin! (Öteki dünyada) siz ancak (bu dünya hayatında) yapmış olduklarınızın karşılığını göreceksiniz.
    8. Siz ey imana ermiş olanlar! Gönülden tevbe ederek Allah´a yönelin! Umulur ki Rabbiniz kötü fiilerinizi yok eder ve Allah´ın Peygamberi ile o´nun inancını paylaşanları utandırmayacağı o Gün, sizi içinden ırmaklar akan bahçelere koyar. Onlar, önlerinden ve sağ taraflarından hızla ışık yayarlar ve "Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bu ışığımızı ebediyyen parlat ve günahlarımızı bağışla! Çünkü Sen her şeye kadirsin!"
    9. Ey Peygamber! Hakikati inkar edenler ve ikiyüzlüler ile amansızca mücadele et ve onlara karşı kararlı ve ödünsüz davran. Ve (eğer tevbe etmezlerse) varacakları yer cehennem olacaktır. O, ne kötü bir varış yeridir!
    10. Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, Allah, Nuh´un karısı ile Lut´un karısını(n kıssalarını) örnek getirmektedir. Onlar iki dürüst ve erdemli kulumuzun nikahı altında idiler ama kocalarına ihanet etmişlerdi; ve bu iki kadına (Hesap Günü): "Haydi bütün öteki (günahkar)lar ile birlikte ateşe girin!" denildiğinde iki (kocanın) da onlara bir faydası dokunmayacaktır!
    11. İmana ermiş olanlara da Allah, Firavun´un karısını(n kıssasını) örnek getirmiştir, ki o: "Ey Rabbim!" diye yalvarmıştı, "Senin katında (olan) cennette benim için bir köşk inşa et, beni Firavun´dan ve yaptıklarından koru ve beni şu zalim halkın elinden kurtar!"
    12. Ve İmran´ın kızı Meryem(in kıssasını Allah´a karşı sorumluluk bilinci taşıyanların diğer bir örneği yaptık): O iffetini korumuştu, bunun üzerine Biz onun (rahmindeki)ne ruhumuzdan üflemiştik ve Meryem Rabbinin sözlerinin ve (böylece,) vahyettiklerinin doğruluğunu kabul etmiş ve samimiyetle bağlananlardan biri olmuştu.