|
| 1. | (1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır. |
| 2. | (1-2) Gök yarıldığı, (yarılmakda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki gök zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır. |
| 3. | (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
| 4. | (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
| 5. | (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
| 6. | Ey insan, hakıykat sen Rabbine (kavuşuncaya) kadar durmayıb didineceksin, nihayet Ona ulaşacaksın. |
| 7. | O vakit (amel) kitabı sağ eline verilen kimseye gelince. |
| 8. | kolayca bir hisâb ile muhaasebe edilecek o, |
| 9. | ehline de sevinçli dönecekdir. |
| 10. | Amma kitabı arkasından verilen kimse, |
| 11. | derhal helakini temennî edecek, |
| 12. | o şiddetli ateşe (cehenneme) girecek. |
| 13. | Çünkü o, ehli içinde bir şımarıkdı. |
| 14. | Çünkü o, hakıykaten ve kat´iyyen (Rabbine) dönmeyeceğini sanmışdı. |
| 15. | Hayır (o, Rabbine dönecekdi). Çünkü Rabbi onu çok iyi görendi. |
| 16. | Demek (hakıykat onun zannetdiği gibi değildir). Andederim o şafaka. |
| 17. | O geceye ve onun (sinesinde) derleyip topladığı şey (ler) e, |
| 18. | toplu bir haale geldiği (nuuru tamamlandığı) zaman aya ki, |
| 19. | siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz. |
| 20. | Öyleyse onlara ne (oluyor) ki îman etmiyorlar? |
| 21. | Ve karşılarında Kur´an okunduğu zaman (derin saygı ile) eğilmiyorlar? |
| 22. | Bil´akis o küfredenler tekzîb ederler. |
| 23. | Halbuki Allah onların yüreklerinde neler saklıyorlar, pek iyi bilendir. |
| 24. | Bunun için sen (Habibim) onları elem verici bir azâb ile müjdele! |
| 25. | îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenler müstesnadır. Onlar için bitib tükenmeyen bir mükâfat vardır. |