1. |
Birbirlerine neyi soruyorlar? |
2. |
(2-3) (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi? |
3. |
(2-3) (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi? |
4. |
Hayır! Anlayacaklar! |
5. |
Yine hayır! Onlar anlayacaklar! |
6. |
(6-7) Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? |
7. |
(6-7) Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? |
8. |
Sizi çifter çifter yarattık. |
9. |
Uykunuzu bir dinlenme kıldık. |
10. |
Geceyi bir örtü yaptık. |
11. |
Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık. |
12. |
Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik. |
13. |
(Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık. |
14. |
(14-16) Size tohumlar, bitkiler, (ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler yetiştirmek için üstüste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik. |
15. |
(14-16) Size tohumlar, bitkiler, (ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler yetiştirmek için üstüste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik. |
16. |
(14-16) Size tohumlar, bitkiler, (ağaçları) sarmaş dolaş olmuş bağlar bahçeler yetiştirmek için üstüste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik. |
17. |
Şüphesiz hüküm günü vakit olarak belirlenmiştir. |
18. |
Sûr´a üflendiği gün, bölük bölük Allah´a gelirsiniz; |
19. |
Gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur; |
20. |
Dağlar yürütülür, serap haline gelir. |
21. |
(21-22) Şüphesiz, azgınların barınağı olacak cehennem pusuda beklemektedir. |
22. |
(21-22) Şüphesiz, azgınların barınağı olacak cehennem pusuda beklemektedir. |
23. |
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
24. |
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
25. |
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
26. |
(23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
27. |
Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı. |
28. |
Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı. |
29. |
Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır. |
30. |
Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız. |
31. |
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. |
32. |
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. |
33. |
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. |
34. |
(31-34) Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. |
35. |
Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler. |
36. |
Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır. |
37. |
O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O, rahmândır. O gün insanlar O´na karşı konuşmaya yetkili değillerdir. |
38. |
Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân´ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler. |
39. |
İşte o, kesin olarak gelecek gündür. O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun. |
40. |
Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir. |