Abese Suresi
    SUAT YILDIRIM MEALİ
    Rahmân ve rahîm olan Allah´ın adıyla
    1. Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü
    3. Ne bilirsin, belki de alacağı öğütle arınacaktı. Yahut nasihati dinleyip ondan yararlanacaktı
    5. Ama irşada ihtiyaç duymayana ise, ona dönüp itibar ediyorsun
    7. Halbuki kendisi arınmak istemiyorsa onun arınmamasından sana ne
    8. Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun
    11. Hayır! Öyle yapma! Çünkü o ayetler öğüttür, uyarıdır
    12. Artık isteyen ders alır
    13. O ayetler şerefli yüce ve tertemiz sahifelerde, iyilik timsali çok değerli kâtiplerin elleriyle yazılıdır
    17. Kahrolası kâfir insan, ne nankördür o
    18. Yaratan onu neden yarattı?Bir meni damlasından yarattı.Yarattı ve güzel bir biçim verdi.Sonra da hayat yolunu kolaylaştırdı.En sonunda da onu öldürür ve kabre koyar. Daha sonra da, istediği zaman onu diriltir
    23. Hayır! İnsan, Allah´ın buyruğunu lâyıkıyla yerine getirmedi
    24. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük.Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik
    32. Bütün bunları sizin ve davarlarınızın faydalanması için yaptık
    33. Ama vakti gelip de o kulakları patlatan dehşetli gün geldiği zama
    34. İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden ve babasından, eşinden ve evlatlarından bile kaçar
    37. O gün onlardan her birinin başından aşkın derdi ve tasası vardır
    38. Yüzler vardır o gün pırıl pırıldır
    39. Güleçtir, sevinç doludur
    40. Yüzler de vardır toza toprağa bulanmış
    41. Üstünü karanlık kaplamıştır
    42. İşte bunlar kâfir, günaha dadanan, haktan sapan kimselerdir