1. |
Andolsun fecr´e. |
2. |
(2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye. |
3. |
(2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye. |
4. |
(2-4) Ve on geceye. Ve çifte ve tek olana. Ve geçip gideceği zaman geceye. |
5. |
Bunda akıl sahibi için bir yemîn yok mudur? |
6. |
(6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine. |
7. |
(6-7) Görmedin mi ki Rabbin Âd´e nasıl yaptı? Direk sahibi olan İrem cemaatine. |
8. |
Bir belde (ahalisi) ki, o beldenin bir misli beldeler arasında yaratılmamıştı. |
9. |
(9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd´e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir´avun´a da nasıl yaptı? |
10. |
(9-10) Vadide kayaları söküp oyan Semûd´e (nasıl yaptı?). Ve pek büyük sabit binalar sahibi olan Fir´avun´a da nasıl yaptı? |
11. |
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı. |
12. |
(11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı. |
13. |
(13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir. |
14. |
(13-14) Artık Rabbin de onların üzerlerine bir azap kamçısı saldırdı. Şüphe yok ki, Rabbin görüp gözetmektedir. |
15. |
Rabbi onu imtihan edip kendisine ikramda bulunsa o vakit der ki: «Rabbim bana ikram etti.» |
16. |
Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.» |
17. |
Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz. |
18. |
Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız. |
19. |
Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz. |
20. |
Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz. |
21. |
Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca. |
22. |
Ve Rabbin (emri) gelip melekler de saf saf dizilince. |
23. |
Ve o gün cehennem de getirilmiş olunca insan o gün anlamış olur. Ve artık o anlayıştan da ona ne faide! |
24. |
Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.» |
25. |
Artık o gün O´nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz. |
26. |
Ve O´nun vuracağı bend ile kimse bend vurabilemez. |
27. |
Ey mutmain olan nefs! |
28. |
Rabbine dönüver, sen razı, O da senden razı olarak. |
29. |
Artık kullarımın arasına gir. |
30. |
Ve cennetime giriver. |