1. |
Ey örtüye bürünerek saklanan Muhammed! |
2. |
Kalk da uyar. |
3. |
Rabbinin büyüklüğünü dile getir. |
4. |
Elbiselerini temizle. |
5. |
Çirkin davranışlardan uzak dur. |
6. |
Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma. |
7. |
Rabbin için sabret. |
8. |
O Sur´a üflendiği zaman, |
9. |
O gün çetin bir gündür. |
10. |
Kafirler için hiç de kolay değildir. |
11. |
Şu adamın işini bana bırak ki, kendisini yarattığımda yapayalnızdı. |
12. |
Ona bol bol mal verdim. |
13. |
Gözü önünden ayrılmayan evlatlar verdim. |
14. |
Her işini yoluna koydum. |
15. |
Böyleyken halâ daha çoğunu vermemi bekliyor. |
16. |
Hayır, hayır! O ayetlerimize inatla karşı çıkıyor. |
17. |
Onu sarp bir yokuşa saracağım. |
18. |
O düşündü ve değerlendirme yaptı. |
19. |
Kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı? |
20. |
Bir daha kahrolası, nasıl bir değerlendirme yaptı? |
21. |
Sonra baktı, |
22. |
Sonra suratını astı ve kaşlarını çattı. |
23. |
Sonra yüz çevirdi, büyüklük tasladı. |
24. |
Ve dedi ki; «Bu Kur´an eskilerden aktarılan bir büyüdür. |
25. |
O kesinlikle insan sözüdür.» |
26. |
Onu Sekar´a atacağım. |
27. |
Sekar nedir, biliyor musun? |
28. |
Geride hiçbir şey bırakmaz, ondan hiçbir şey kurtulmaz. |
29. |
Bütün insanların dikkatlerini üzerinde yoğunlaştırır. |
30. |
On dokuz tane görevlisi vardır. |
31. |
Biz cehennem görevlilerini meleklerden seçtik, sayılarını da kafirler için sınav konusu yaptık ki kitap verilenler bunun hak olduğunu anlasınlar, mü´minlerin de imanı pekişsin. Mü´minler şüphe etmesin. Kalplerinde hastalık olanlar ve kafirler: "Allah bununla ne demek istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete eriştirir. Rabbinin ordularının sayısını ancak kendisi bilir. Bu insan için bir öğüttür. |
32. |
Hayır, hayır! Andolsun aya, |
33. |
Gerileyen gece karanlığına, |
34. |
Söken şafağa. |
35. |
Sakar (cehennem) büyük gerçeklerden biridir. |
36. |
İnsanlar için uyarıcıdır. |
37. |
Aranızdaki ilerlemek isteyenler için de, geriye gitmeyi tercih edenler için de. |
38. |
Herkes tutumunun ve davranışlarının tutsağıdır. |
39. |
Yalnız defterleri sağ yanlarından verilenler hariç. |
40. |
Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar. |
41. |
Günahkârlara: |
42. |
Sakar´a (cehenneme) girmenizin sebebi nedir? diye. |
43. |
Cehennemlikler derler ki; «Biz namaz kılanlardan değildik. |
44. |
Yoksulların karnını doyurmazdık. |
45. |
Bizim gibi olanlarla birlikte asılsız ve bozguncu konuşmalara dalardık. |
46. |
Hesap verme gününü inkar ederdik. |
47. |
Sonunda bir de ölüm gelip çattı.» |
48. |
Artık onlara şefaat edebilecek olanların aracılığı yarar sağlamaz. |
49. |
O halde onlar niye hatırlatmalara, öğütlere yüz çeviriyorlar? |
50. |
Yaban eşekleri gibidirler. |
51. |
Arslandan korkup kaçan. |
52. |
Aslında bunların her biri, kendisine okunmaya hazır kutsal sayfalar inmesini istiyor. |
53. |
Hayır, hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar. |
54. |
Hayır, hayır! Bu Kur´an bir öğüt, bir hatırlatmadır. |
55. |
İsteyen ondan ders alır. |
56. |
Fakat Allah dilemedikçe onlar bundan ders alamazlar. O kendisinden korku duyulmaya ve affetmeye lâyıktır. |