İnsan Suresi
    ELMALILI HAMDİ YAZIR (ORJİNAL) MEALİ
    Rahmân ve rahîm olan Allah´ın adıyla
    1. Fil´hakîka geldi insan üzerine dehirden bir müddet o anılır bir şey olmadı
    2. Çünkü biz yarattık o insanı bir takım katgılarla mezcedilmiş (emşac) bir nutfeden, evire çevire mübtelâ kılmak üzerede onu bir semî´ basîr yaptık
    3. Her halde biz ona yolu gösterdik, ister şâkir olsun ister nankör kâfir
    4. Çünkü biz, kâfirler için, zincirler, tomruklar, bir de Seıyr hazırladık
    5. Haberiniz olsun ebrar (hayır sahibi iyi insanlar) öyle dolgun bir kadehten içeceklerdir ki mizacı olmuştur kâfur
    6. Bir çeşme, ondan Allahın kulları içer, güzel, yollar açarak akıtırlar onu akıtırlar
    7. Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar
    8. Miskîne, yetîme, esire seve seve yemek yedirirler
    9. Size ancak «livechillâh» it´am ediyoruz, sizden ne bir karşılık isteriz ne de bir teşekkür
    10. Çünkü biz rabbımızdan korkarız, bir suratsız kara günden (derler)
    11. Allah da onları o günün şerrinden korur ve kendilerini bir parlaklıkla bir sürûre indirir
    12. Ve sabırlarına mukabil onlara bir Cennet ve bir harîr verir
    13. Orada erîkeler üzerine dayanmışlardır ne Güneş görürler onlarda ne de zemherîr
    14. Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur
    15. Hem dolaşılır üzerlerine gümüşten kaplar ve küplerle ki billûrlar
    16. Gümüşten billûrlar, onları türlü türlü biçime koymuşlardır
    17. Ve orada bir kadeh sunulur ki katgısı olmuştur zencefil
    18. Bir çeşme ki denir selsebîl
    19. Ve dolanır etraflarına muhalled evlâdlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler
    20. Ve gördüğün zaman orada bir na´îm ve pek büyük bir mülk görürsün
    21. Üstlerinde bir sündüs esvab yemyeşil ve kalın istebrak, gümüşten bileziklerle süslenmişler, rabları onlara bir şarab-ı tahûr sunmaktadır.
    22. Şöyle diye ki işte bu sizin bir mükâfatınızdı, sa´yiniz meşkûr oldu
    23. Filhakika biz indirdik biz sana Kur´anı ceste ceste
    24. O halde sabret rabbının hukmünü vermesi için de itaat etme onlardan bir âsime veya nanköre
    25. Ve rabbının ismini an hem irken hem ikindileyin
    26. giceden de ona secde et ve tesbih et ona uzun gece
    27. Çünkü onlar pîşini severler ve önlerindeki ağır bir günü bırakırlar
    28. Biz yarattık onları ve kundaklarını biz bağlâdık, dilediğimiz vakıt de kılıklarını tebdil ederiz.
    29. İşte bu bir tezkiredir, dileyen rabbına bir yol tutar
    30. Maamafih Allah dilemeyince dilemezsiniz, çünkü yegâne alîm, hakîm Allahdır
    31. O dilediğini rahmeti içine kor, zalimlere ise elîm bir azâb hazırlamıştır