1. |
And olsun, bürüdüğü zaman geceye, |
2. |
Açılıb aydınlandığı zaman gündüze, |
3. |
Erkeği ve dişiyi yaratana ki: |
4. |
Muhakkak çalışmanız çeşit çeşittir. |
5. |
Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah’dan korkarsa, |
6. |
O en güzel kelimeyi, (Lâ ilahe İllAllah sözünü) tasdik ederse, |
7. |
Biz, onu, (Allah’ın razı olacağı) en kolay yola hazırlarız. |
8. |
Fakat kim cimrilik eder (dünya malına razı olur, Allah’ına) ihtiyaç göstermez, |
9. |
Bir de en güzel kelimeyi (tevhidi) inkâr ederse; |
10. |
Biz de onu, en şiddetli yola (ateşe) hazırlarız. |
11. |
(Cehennem çukuruna) düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacak, |
12. |
Muhakkak ki bize düşen, doğru yolu göstermektir. |
13. |
Şübhe yok ki hem ahiret, hem dünya bizimdir. |
14. |
İşte sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşle korkuttum. |
15. |
Girer oraya ancak kâfir olan, |
16. |
(Peygamberleri) inkâr eden ve (imandan) yüz çeviren... |
17. |
Uzaklaştırılacaktır ondan, takva sahibi olan, |
18. |
Malını (hayra) veren, (gösteriş yapmıyarak) temizlenen... |
19. |
Onda, (bu takva sahibinde) hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, (yaptığı hayırlı amel) o nimete karşılık tutulmuş olsun. |
20. |
O, ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir. |
21. |
Muhakkak o, ileride (Allah’ın kendisine ihsan edeceği cennet nimetlerinden ötürü) razı olacaktır. (Bu ayeti-i kerimeler, Hz. Ebu Bekir efendimizin Hz. Bilâl’i satın alarak kölelikten kurtarması üzerine, kendileri hakkında nazil olmuşlardır). |